İnsanlığın yüzyıllardır gökyüzü, gezegenler ve yıldızlar ile ilgilendiği arkeolojik kazılarda bulunan kalıntılarla desteklenmiş bir gerçektir. Arkeolojik kazıların en dikkat çekici örneği “Sümer Yıldız Haritası” ve “Gökyüzü Haritası” olarak tanımlanmış olan çivi yazılı taş tablettir. Bu tablet İngiliz Müzesi’nde muhafaza edilmektedir. Tablet üzerinde birçok yıldız takımları ve gezegenler bulunmaktadır.
Peki nedir bu yüzyıllarca süregelen merak? İnsanlık neyi bulmak istiyordu? Yaşadıkları olayların sebeplerini bir sonuca bağlayabilmenin umudu muydu bu?
Astroloji, gök cisimlerinin insanlar üzerinde ki etkilerini ele almaktadır. Mantığında ise şu yatar; Hayatta hiçbir şey tesadüf değildir. Yaşanan her olayda gök cisimlerinin konumu, zamanı ev birbirlerine olan etkisi kılavuz alınır. Bu etkileri rakamsal olarak net bir şekilde değil de varsayımlar üzerinden yorumlanmasından dolayı bilim olarak kabul edilmemiştir.
Astrolojiye göre burçların da gezegenler gibi çeşitleri vardır. Ay burcu, Güneş burcu ve Yükselen burç. Gök cisimlerinin yıllık hareketleri gözlemlenir ve buna göre burç tanımları ortaya çıkar. Toplamda 12 adet burç vardır. Bunlar; Oğlak burcu, Akrep burcu, Boğa burcu, Koç burcu, İkizler burcu, Yengeç burcu, Aslan burcu, Başak burcu, Terazi burcu, Yay burcu, Kova burcu, Balık burcu.
Astrolojide her burcun kendine has karakter özellikleri, zayıf ya da güçlü yönleri hatta hayata ve insanlara karşı arzu ve tutumlarının olduğu fikri savunulmaktadır.
Ay burcu, kişiliği doğrudan yöneten burç olarak bilinir. Güneş burcu, doğum tarihlerine göre belirlenen burçtur. Yükselen burç ise doğum saatlerine bağlı belirlenen burçtur.
Aynı şekilde 12 burç için 4 elementler ile simgelenmiş gruplar bulunmaktadır. Bu gruplar; su, ateş, toprak ve havadır.
Su grubu burçlar: Duygusal, konuşkan ve samimi olduğuna inanılır.
Ateş grubu burçlar: Tutkulu, dinamik ve sinirli olduğuna inanılır.
Toprak grubu burçlar: Pratik, sadık ve istikrarlı olduğuna inanılır.
Hava grubu burçlar: Gerçekçi ve sosyal olduğuna inanılır.
Bu nedenle insanlık yüzyıllardır hayata karşın dik durmak ve daha sıkı tutunabilmek adına gökyüzü ile uğraşmıştır. Çünkü iyi-kötü, gece-gündüz, yaz-kış, sıcak-soğuk gibi tüm olasılıklar zıttıyla bütünleşmiştir. Her birinin bir sebebi ve her halin bir vakti vardır.
